top of page
Denetimli Serbestlik Vakalarının Madde Kullanım Profili: Bakırköy Deneyimi

Elif Mutlu, Özge Hısım, Utku Uzun, Murat Erkıran

Bağımlılık Dergisi, 2014, Cilt:15, Sayı:4, s:194-197 / Journal of Dependence, 2014, Vol:15, N.:4, pp.194-197 / www.bagimlilikdergisi.net

Sayın Editör,

Madde kullanım suçlarında Denetimli Serbestlik (DS) ülkemizde 2005 yılından beri uygulanmakta, Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde de uzun süredir sürdürülmektedir (1).

 

Hızla artan vaka sayısı nedeniyle 2013 yılı Mart ayından itibaren uygulamamızda bir değişiklik yaparak iki basamaklı bir tedavi modeli kurduk. Bu modelin rasyoneli Denetimli Serbestlik Müdürlükleri’nce tedavi ve denetimli serbestlik için gönderilen vakalara, madde kullanım sorunu şiddetine göre uygun tedavi ve müdahaleleri sunmaktır.


İlk basamakta başvuran vakalar değerlendirilmekte ve halen aktif kullanıcı olmadığına karar verilenler herhangi bir tedavi uygulanmadan rehberlik uygulamalarının başlanması için  Denetimli Serbestlik Müdürlükleri’ne yönlendirilmektedir. Madde kullanımı saptanan ancak yoğun bir bağımlılık tedavisi ihtiyacı olmayan riskli kullanıcılar ise altı haftalık bağımlılık programına alınmaktadır. İkinci basamak bağımlılık tanısı konan
 

vakaların yatarak ya da ayaktan tedavi edildiği aşamadır. Ülkemizde az sayıda merkezde sürdürülen opiat sürdürüm tedavisi (OST) bu aşamada ayaktan tedavide de uygulanabilmektedir. Modelimiz Sağlık Bakanlığı’nın DS ile ilgili genelgesine uygun şekilde yapılandırılmıştır (2).

 

Öte yandan son yıllarda pratiğimizde sıkça karşılaştığımız ve rutin testlerle tespiti zor olduğu için adli yükümlülüğü olan bireylerde de sıklıkla tercih edildiğini gözlemlediğimiz sentetik kannabinoid (JWH 18, JWH 73, AM 2201) testlerini de,1 Haziran 2014 tarihinden itibaren başvuran tüm vakaların idrar numunelerinde rutin olarak taramaya başladık.

 

Bu yazıyla, hem Denetimli Serbestlik ve Tedavi’deki iki basamaklı modelimizin hem de ülkemizde az sayıda araştırma bulunan sentetik kannabinoid (SK) kullanım verilerimizi derginizin okurları ve bağımlılık profesyonelleriyle paylaşmak istedik. 1 Nisan 2013- 1 Aralık 2014 tarihleri arasında hastanemiz DS birimine toplam 43532 başvuru olmuş, 51474 test yapılmıştır. 2014 yılı ilk 11 ay için bu sayı 54710 olup, yapılan toplam test 55409’dur.

Birinci basamağa başvuran tedavisi bu aşamada sürdürülen hastaların aylara göre idrar sonuçları incelendiğinde, bu grupta en sık tercih edilen maddenin esrar olduğu ve pozitiflik oranının %15-20 bandında seyrettiği görülmektedir. 1 Haziran 2104’ten itibaren SK (bonzai) testinin de panele eklenmesiyle saptanan sonuçlar görülmektedir. İzlenen 6 içinde SK saptanmasında bir düşüş izlenmektedir.

İkinci basamak hasta havuzu iki gruptan oluşmaktadır: 1) Modelden önce (2013 Nisan öncesi) tedaviye yönlendirilmiş ancak ve tedavisi halen süren kişiler, 2) Bağımlılık tanısıyla birinci basamaktan sevk edilen hastalar. İkinci basamak hastalarında esrar kullanımının 1. Basamak hastalarına göre daha yaygın olduğu görülmektedir(%25-35). Bu modelin yapısı gereği beklenen bir bulgudur. SK pozitifliği de yaklaşık iki kat yüksektir ancak benzer bir düşüş trendi burada da göze çarpmaktadır. Bu tabloda dikkat çeken bir başka unsur opiat kullanıcılarının ikinci basamak hasta havuzundaki oranının artışıdır. Bu durum muhtemelen ikinci basamakta yürütülen OST ile ilişkilidir ki bu modelimizin hedeflerinden biridir.

DS birinci ve ikinci basamak kademelerinde izlenen vakaların esrar ve SK sonuçların incelendiğinde, her iki maddenin de ikinci basamak grubunda daha yüksek oranda saptandığı (%25-35), SK pozitifliğinin son aylarda azaldığı görülmektedir. Bu bulgu, son aylarda gündeme gelen önleme ve bilgilendirme faaliyetleriyle ilişkili olabileceği gibi, piyasadaki SK içeriğinin değişmiş olması ve mevcut testlerle saptanamayan bir metabolitin kullanıma girmesiyle de bağlantılı olabilir.
 

KAYNAKLAR
1- http://www.tbmm.gov.tr/kanunlar/k5560.html

2- Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü “Denetimli Serbestlik Tedbirleri Uygulanan Kişilerin Tedavileri” hakkında 2009/82 no’lu genelgesi.
 

bottom of page